Bir fragmanın beni bu denli etkileyeceğine ihtimal vermezdim. Hem bir Türk hem de sinemasever olarak böyle bir yapımla buluşacak olmak beni gerçekten heyecanlandırıyor. Bir çoğumuzun bildiği üzere Ertuğrul Fırkateyni‘nin acı...
Eski Türk Filmleri, ah o eski Türk Filmleri… Hangi alanda olursa olsun, herhangi bir eylem için akıl ve mantık gibi kavramları gözetme zorunluluğunun bulunmadığı o altın çağlarda hayat bulan güzide eserler. Eğer onlar olmasa...
Bambaşka boyutlara gidip geldiğim 2.01 saniyenin ardından tam “Hepsi geçti, normale dönebilirim” diye düşünürken videonun altındaki şu yorumu görüp kendimden geçtim: Reyiz sanki 2 kurşun degil de 2 likörlü çikolata yed...
1973 yapımı Karateci Kız isimli filmin akıl almaz bölüm sonu canavarı sahnesi şu sıralar gavurlar arasında pek bir popüler olmuş durumda. Bu filmleri gördükçe saçma sapan filmler yapan Hintlilere daha az kızıyorum. Bizim sinemamız...
Efenim Cüneyt abimizin videonun sonlarına doğru sarfettiği kelam komik olduğu kadar rahatsız edici olabilir, bu nedenle bir dönem televizyonlarda sansürsüz olarak yayınlanmış olmasına rağmen ben +16 ibaresiyle yayınlıyorum....
Dönem kafasına esenin uçağın kapısını açabildiği ve beyin gücüyle sırtında paraşüt oluşturabildiği dönem, yadırgamayın.
Siteyi neden Cüneyt Abi’ye emanet ettiğim şimdi daha iyi anlaşılır sanırım.
Demek ki “yakarız anam” demek yerine önce sigarayı yakıp sonra o can alıcı cümleyi telaffuz ediciiz, centilmenlik böyle bir şey olsa gerek.
Herhalde blogun gelmiş geçmiş en saçma başlığı bu oldu “Cüneyt Arkın ve kaka yapan araba: Deli Yusuf“. Öyle böyle değil ama sayın seyirciler, bu vatanın evlatları böylesine Yeşilçam dışkılarını yıllarca film diye izlem...
“Sevgililer gününde sevgilinize özel bir kokteyl hazırlamaya ne dersiniz? Hımm?”
